Onlar müttefikleri destekledi.
- They supported the Allies.
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
- Sometimes the Allies could not avoid battle.
Mary başarılı olmasına yardım etmek için bir dost istiyor.
- Mary wants an ally to help her succeed.
Ben senin düşmanın değil, dostun olmak istiyorum.
- I want to be your ally, not your enemy.
Fadıl ya sizin en iyi müttefikiniz ya da en kötü düşmanınız olabilir.
- Fadil can either be your best ally or your worst enemy.
Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.
- An enemy of an enemy is not necessarily an ally.
Müttefikler denizde kazanıyorlardı.
- The Allies were winning at sea.
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
- Sometimes the Allies could not avoid battle.
... is not building a bomb and with our allies and partners were engaged in ...
... which threatens our allies and we're clear about mistrust ...