aldatılma

listen to the pronunciation of aldatılma
Türkçe - İngilizce

aldatılma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

aldatılmak
to be deceived
kolay aldatılma
gullibility
aldat
deceive

The boy I thought was honest deceived me. - Dürüst olduğunu düşündüğüm çocuk beni aldattı.

What bugged me most was having been deceived. - Beni en çok kızdıran aldatılmış olmamdı.

aldat
{f} beguiled
aldat
palter
aldat
{f} hoax

I believe that it's all a hoax. - Bütün bunların bir aldatmaca olduğuna inanıyorum.

You're the victim of a hoax. - Sen bir aldatmaca kurbanısın.

aldat
cheat on

Are you telling me that it's completely normal to cheat on my wife? - Bana karımı aldatmanın tamamen normal olduğunu mu söylüyorsun?

He knows how to cheat on his wife. - Karısını nasıl aldatacağını bilir.

aldat
finagle
aldat
inveigle
aldat
befool
aldat
{f} deluding

Oh! I'm not deluding myself! - Hay! Kendimi aldatmıyorum.

aldat
{f} spoof
aldat
{f} befooling
aldat
{f} cheat

Tom began to suspect that Mary was cheating on him. - Tom Mary'nin onu aldattığından şüphelenmeye başladı.

During the exam, Tom cheated off Mary. - Sınav anında Tom Mary'yi aldattı.

aldat
{f} dupe
aldat
{f} paltering
aldat
delude
aldat
{f} trick

Tom couldn't believe that Mary had tricked him. - Tom Mary'nin onu aldattığına inanamadı.

I shouldn't have tricked you. - Seni aldatmamalıydım.

aldat
{f} beguiling
aldat
{f} cheating

The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them. - Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.

Tom began to suspect that Mary was cheating on him. - Tom Mary'nin onu aldattığından şüphelenmeye başladı.

aldat
defraud
aldatılmak
be had
aldat
hoodwink

How could I hoodwink him? - Onu nasıl aldatabilirim?

aldat
humbug
aldatılmak
be taken in
aldatılmak
be deceived
aldatılmak
be cheated
aldatılmak
be done
aldatılmak
fall for
Türkçe - Türkçe
Aldatılmak işi
aldatılmak
Aldatma işine konu olmak
aldatılmak
Aldatma işine konu olmak: "Aldatılmak bir kadın için ne müthiş şey, takdir edersiniz."- P. Safa
aldatılma