alışveriş yapma

listen to the pronunciation of alışveriş yapma
Türkçe - İngilizce
marketing

Direct marketing is a means of allowing people to shop from home. - Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.

shopping

She may have gone out to do some shopping. - O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.

I have to go shopping; I'll be back in an hour. - Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.

alışveriş yap
{f} shop

I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops. - Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

Nancy did some shopping on the way. - Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.

alışveriş yapmak
buy into
alışveriş yapmak
deal with
alışveriş yap
{f} shopping

I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops. - Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother. - Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.

alışveriş yapmak
shop

Take your time. We have all afternoon to shop. - Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.

Tom went downtown to do shopping. - Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.

Alışveriş yapmak
do shopping
alışveriş yapmak
to do the shopping
alışveriş yapmak
truck
alışveriş yapmak
market
alışveriş yapmak
a) to go shopping b) to trade c) to have dealings (with sb)