Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
 - An old friend of mine dropped in on me for the first time in ages.
Nasılsın? Uzun süredir seni görmedim!
 - How are you doing? I haven't seen you in ages!
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
 - This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.
Seni son gördüğümden beri uzun zaman oldu.
 - It's been ages since I saw you last.
Bir çocuk 13 ve 16 yaşları arasında hızla gelişir.
 - A child develops rapidly between the ages of 13 and 16.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
 - Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.