adresle

listen to the pronunciation of adresle
Türkçe - İngilizce
{f} address

Do you know their address? - Adreslerini biliyor musun?

The policeman demanded their names and addresses. - Polis onların adlarını ve adreslerini istedi.

{f} addressed

I'm afraid I have addressed the parcel wrongly. - Korkarım ki koliyi hatalı şekilde adresledim.

The letter was correctly addressed. - Mektup doğru olarak adreslenmiş.

{f} addressing
adres
address

I forgot my email address. - E-posta adresimi unuttum.

I wrote the wrong address on the envelope. - Zarfın üstüne yanlış adres yazdım.

adreslemek
address
adres
adress
adres
(Bilgisayar) street
adres
street address
adreslemek
to address
yeni adresle göndermek
readdress
Türkçe - Türkçe

adresle teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Adres
bulanık
Adres
(Osmanlı Dönemi) NAM
adres
Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer: "Mektuplar gelir adreslerine / Şenyuva apartmanı bodrum katı."- O. V. Kanık
adres
Gönderilen şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı
adres
Gönderilen bir şeyin üzerine, alıcının adını ve bulunduğu yeri bildirmek için yazılan yazı
adres
Bir kimsenin arandığında bulunabileceği yer, oturduğu yer
İngilizce - Türkçe

adresle teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

adres
address
adresle