O, kokaine bağımlıdır.
- He is addicted to cocaine.
Tatoeba bağımlılıktır.
- Tatoeba is addictive.
Cidden bağımlı olduğumu düşünüyorum.
- I think I'm seriously addicted.
Benim hakkımda bilmen gereken bir şey bilgisayar oyunlarına bağımlı olduğumdur.
- Something you should know about me is that I'm addicted to computer games.
Sami ona çok düşkündü.
- Sami was so addicted to that.
Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür.
- Tom is addicted to chocolate cookies.