abread; out of the house; out of doors

listen to the pronunciation of abread; out of the house; out of doors
İngilizce - Türkçe

abread; out of the house; out of doors teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

outdoors
dışarıya

Herkes dışarıya koştu. - Everyone rushed outdoors.

Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün. - Apply sunscreen before you go outdoors.

outdoors
dışarısı
outdoors
açık havada

Tom açık havada olmayı sevdi. - Tom loved being outdoors.

Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür. - Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.

outdoors
açık hava

Tom açık havada olmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor. - Tom seems to enjoy being outdoors.

Genelde çocuklar açık havada oynamayı sever. - Generally speaking, children like to play outdoors.

outdoors
dışarıda

Hiç kimse soğuk bir günde dışarıda çalışmak istemez. - Nobody wants to work outdoors on a cold day.

Dışarıda hava kararıyor. - It is getting dark outdoors.

outdoors
dışarıda, açık havada. i. açık hava
İngilizce - İngilizce
outdoors
abread; out of the house; out of doors