a watch that is worn strapped to the wrist teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- wrist watch
- kol saati
Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
-They were able to identify him by his wrist watch.
Ne zaman onların kol saatinde bir cep telefonuyla çıkacaklarını merak ediyorum.
-I wonder when they'll come out with a cell phone in a wrist watch.
- wrist watch
- kolsaati
- wristwatch
- {i} kol saati
Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
-Tom wears a gold wristwatch.
Herhangi bir kol saati çok pahalı değilse iyidir.
-Any wristwatch is fine if it's not too expensive.
- wristwatch
- kol saat
Bu kol saati çok değerlidir.
-This wristwatch is very valuable.
Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
-There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- wristwatch
- (isim) kol saati
İlgili Terimler
a watch that is worn strapped to the wrist teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- wristwatch
- wrist watch