İngilizce - Türkçe
a striker that is covered in felt and that causes the piano strings to vibrate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- hammer
- (Mühendislik) çekiç
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
-Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.
O, ona bir çekiçle vurdu.
-She hit him with a hammer.
- hammer
- tokmaklamak
- hammer
- (fiyat) kırmak
- hammer
- çekiçle çakmak
- hammer
- çeküle vurma
- hammer
- çekiçkemiği
- hammer
- {f} çekiçle
O, ona bir çekiçle vurdu.
-She hit him with a hammer.
Uzayan tırnak çekiçlenir.
-The nail that sticks out gets hammered down.
- hammer
- tokmak
- hammer
- yenmek
- hammer
- muhtelif aletlerin uzunca
- hammer
- {f} hızlı atmak
- hammer
- (fiil) çekiçlemek, çekiçle vurmak, dövmek, çakmak, işlemek, ağır yenilgiye uğratmak, hızlı atmak
- hammer
- hammer and sickle orak ve çekiç
- hammer
- {f} ağır yenilgiye uğratmak
- hammer
- yassı ve ekseriya oynak kısımları
- hammer
- {f} çakmak
- hammer
- {f} çekiçle vurmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a striker that is covered in felt and that causes the piano strings to vibrate teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- hammer
a striker that is covered in felt and that causes the piano strings to vibrate
Heceleme
a strik·er that I·s cov·ered in felt and that causes the pia·no strings to vi·brateTürkçe nasıl söylenir
ı straykır dhıt îz kʌvırd în felt ınd dhıt kôzîz dhi piänō strîngz tı vaybreytTelaffuz
/ə ˈstrīkər ᴛʜət əz ˈkəvərd ən ˈfelt ənd ᴛʜət ˈkôzəz ᴛʜē pēˈanō ˈstrəɴɢz tə ˈvībrāt/ /ə ˈstraɪkɜr ðət ɪz ˈkʌvɜrd ɪn ˈfɛlt ənd ðət ˈkɔːzɪz ðiː piːˈænoʊ ˈstrɪŋz tə ˈvaɪbreɪt/
Resimler
Favoriler