a single tactic or option which is powerful enough to be considered overpowered

listen to the pronunciation of a single tactic or option which is powerful enough to be considered overpowered
İngilizce - Türkçe

a single tactic or option which is powerful enough to be considered overpowered teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

broken
bozuk

O, bozuk bir kamera buldu. - He found a broken camera.

Bozuk radyoyu tamir edebilir misin? - Can you fix the broken radio?

broken
{s} bozuk, bozulmuş
broken
(Dilbilim) aksamalı
broken
bozuk konuşma
broken
bozuk yazı
broken
çiğnenmiş
broken
ezik
broken
uyulmamış
broken
tutulmamış

Tutulmamış bir söz hiç verilmemesinden daha iyidir. - Better a broken promise than none at all.

broken
kırık eksik
broken
{s} kırık, kırılmış
broken
yarılmış
broken
ruhça ve bedence zayıf düşmüş
broken
{s} dilbilgisi kurallarına uymayan bir yabancının
broken
parçaları kırılmış ihlâl edilmiş
broken
{s} parçalanmış
broken
(sıfat) kırık, kırılmış, arızalı, çökmüş, yıkılmış, parçalanmış, bozuk, çiğnenmiş, ihlâl edilmiş, kesik
broken
{s} yıkılmış
broken
inkıtaa uğramış
İngilizce - İngilizce
broken
a single tactic or option which is powerful enough to be considered overpowered

    Heceleme

    a sin·gle tac·tic or op·tion which I·s pow·er·ful e·nough to be con·sid·ered overpowered

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sînggıl täktîk ır ôpşın hwîç îz pauırfıl inʌf tı bi kınsîdırd ōvırpauırd

    Telaffuz

    /ə ˈsəɴɢgəl ˈtaktək ər ˈôpsʜən ˈhwəʧ əz ˈpouərfəl ēˈnəf tə bē kənˈsədərd ˌōvərˈpouərd/ /ə ˈsɪŋɡəl ˈtæktɪk ɜr ˈɔːpʃən ˈhwɪʧ ɪz ˈpaʊɜrfəl iːˈnʌf tə biː kənˈsɪdɜrd ˌoʊvɜrˈpaʊɜrd/