a shot that wins a point

İngilizce - Türkçe

a shot that wins a point teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

winner

galip

Tom ve Mary galiptiler. - Tom and Mary were the winners.

winner

kazanan

Bir kazanan olmak iyidir. - It is good to be a winner.

Kazananın adını bağırarak söyledi. - He called out the name of the winner.

winner

ganyan

winner

{i} büyük başarı

winner

{i} 1. galip; kazanan: Who was the winner of the match? Maçı kim kazandı?/Maçın galibi kim? She was the winner of the Nobel Prize in 1928. 1928

winner

{i} birinci

Geçen yılın Miss Universe birincisi çok uzun. - Last year's Miss Universe winner is very tall.

Oh, Tae, bu peynir bir birincidir! - Oh, Tae, this cheese is a winner!

winner

galip; kazanan: Who was the winner of the match? Maçı kim kazandı?/Maçın galibi kim? She was the winner of the Nobel Prize in 1928. 1928

winner

başarı/galip

İngilizce - İngilizce

a shot that wins a point teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

winner

Türkçe nasıl söylenir

ı şät dhıt wînz ı poynt

Telaffuz

/ə ˈsʜät ᴛʜət ˈwənz ə ˈpoint/ /ə ˈʃɑːt ðət ˈwɪnz ə ˈpɔɪnt/