a-share teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- share
- paylaşmak
Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
- Germany shares a border with France.
Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
- Do you want to share my dessert with me?
- share
- {i} hisse
NTT Menkul kıymetlerin 1,000 hissesine sahibim.
- I own 1,000 shares of NTT stock.
O, hisselerini çok iyi bir karla sattı.
- He sold his shares with a very good profit.
- share
- pay
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
- share
- Paylaşım
Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır.
- This city has a public bike share program.
- share
- {i} saban demiri
- main share
- Ana pay, asıl pay, büyük pay
- share
- {f} iştirak etmek
- share
- {f} ortak kullanmak
- bonus share
- (Ticaret) kar dağıtımı
- cannot share
- (Bilgisayar) paylaşılamadı
- contribute a small share
- çorbada tuzu bulunmak
- create share
- (Bilgisayar) paylaşım oluştur
- dividend share
- (Ticaret) kazanç payı
- do one's share of a task
- görevini yerine getirmek
- employee share ownership plan
- (Ticaret) personelin ortak olma planı
- experience share
- tecrübe paylaşımı
- extend one's market share
- pazar payını genişletmek
- genuine share
- (Ticaret) orijinal parça piyasa payı
- get a share of the pie
- sebeplenmek
- golden share
- (Ticaret) altın hisse
- incremental share
- (Ticaret) ek hisse
- issue share
- hisse senedi çıkarmak
- issue share
- hisse çıkarmak
- mind share
- akıl payı
- minority share
- (Ticaret) azınlık hisseleri
- network share
- (Bilgisayar) ağ paylaşımı
- ordinary share
- (Kanun) adi ortaklık
- own share
- hisseye sahip olmak
- own share
- hissesi olmak
- own share
- hisse sahibi olmak
- pledge of share
- (Ticaret) hisse rehni
- plough share
- (Tarım) saban demiri
- preference share
- (Ticaret) öncelikli hisse senedi
- profit share
- (Ticaret) kar payı
- quota share
- (Sigorta) kotpar
- receive a share
- pay almak
- receive one's share
- payını almak
- receive one's share
- payına düşeni almak
- remove share
- (Bilgisayar) paylaşımı kaldır
- root share
- (Bilgisayar) kök paylaşımı
- share
- istihkak
- share
- hak
Onlar mülkiyet payları hakkında tartışıyor.
- They are arguing about their share of the property.
Yolculuğum hakkında bir şey paylaşmak için doğal olarak şimdi herkesin beni beklediğini biliyorum.
- I know that now, naturally, all are waiting for me to share something about my voyage.
- share
- (Kanun) ortaklık
Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.
- Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.
- share
- (Bilgisayar) paylaştır
- share
- paylaşımda bulunmak
- share
- {f} bölüşmek
- share
- üleş
- share
- taksim etmek
- share
- ortak olmak
- share
- pastadaki pay
- share
- üleşmek
- share
- (Ticaret) katılım payı
- share
- (Ticaret) bölmek
- share
- ortaklaşa kullanmak
- share
- behre
- share
- (Ticaret) iştirak hissesi
- share
- iştirak payı
- share
- nasip
- share
- paylaşma
Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.
- Not all Americans shared Wilson's opinion.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
- share as
- (Bilgisayar) paylaştır
- share holder
- (Ticaret) hissedar
- share in
- payı olmak
- share mode
- (Bilgisayar) paylaşım kipi
- share name
- (Bilgisayar) paylaşım adı
- share on
- (Bilgisayar) paylaşım yeri
- share out
- üleştirmek
- share point
- paylaşım noktası
- share premium
- (Ticaret) hisse senedi ihraç primleri
- share tax
- (Ticaret) veraset vergisi
- share the profit
- karı paylaşmak
- trust share
- (Bilgisayar) paylaşıma güven
- share
- {i} kâr payı
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
- bearer share
- hamiline hisse
- bearer share
- hamiline hisse senedi
- bonus share
- kâr dağıtımı
- distributive share
- miras payı
- export share
- ihracat payı
- founder's share
- kurucu hisse senedi
- free share
- serbest hisse
- have a share in
- payı olmak
- investment share
- katılma belgesi
- lion's share
- aslan payı
- market share
- piyasa payı
- no-par share
- bedelsiz hisse senedi
- ordinary share
- adi hisse senedi
- plough share
- saban kulağı
- priority share
- öncelikli hisse
- share
- aksiyon
- share
- hisse senedi
Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
- Share prices have been erratic this last month.
- share
- bölüştürmek
- share
- paylaştırmak
- share
- {f} paylaş
Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.
- Personal life of Larry Ewing was shared in a website.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
- share and share a like
- eşit paylarla
- share certificate
- hisse senedi
- share holder
- aksiyoner
- share list
- borsa cetveli
- share market
- hisse senedi piyasası
- share out
- pay etmek
- share out
- paylaştır
- share price
- hisse bedeli
- share tenant
- müşterek kiracı
- the lion's share
- aslan payı
- time-share holiday
- devre mülk
- bear share
- bir dosya paylaşım programı
- company with share capital
- sermaye şirketleri
- earning per share
- hisse başına kazanç
- fair share
- adil hisse, adil pay, haklı hisse, eşit dağılım, eş dağılımlı
- for my share
- benim pay
- founders' share
- kurucu hisse senedi
- fully paid share
- bedeli tamamen ödenmiş hisse senedi
- issued share
- Çıkarılmış (basılı) hisse senedi
- job share
- iş payı
- market share
- pazar payı
Bu, pazar payımızı artırmak için büyük bir fırsat.
- This is a great opportunity to increase our market share.
- nanny share
- bakıcı paylaşımı
- outstanding share
- ödenmemiş pay
- percentage share
- yüzdelik dilim
- plough share
- pulluk payı
- preference share
- tercih payı
- preferred share
- tercih edilen hisse
- registered share
- (Finans) Nama yazılı pay
If there are registered shares amongst the shares which are included in the ECM Directory application.
- share based
- paylaşım mantığı üzerine kurulu
- share certificates
- hisse senetleri
- share expenses
- payı giderleri
- share information
- bilgi paylaşımı
- share of wallet
- (Ekonomi) Cüzdan payı
- share reverie
- hayalleri paylaşmak
- share room
- İki kişinin paylaştığı çift yataklı oda
- share the bed of
- pay yatak
- share value
- ortak değer
- share water supplies
- hisse su kaynakları
- share with
- payı ile
- subscription share
- (Borsa) Hisse Senedi Kupürü
- take share in
- içinde pay almak
- transfer share
- hisse devretmek
- voting right share
- oy imtiyazlı hisse senedi
- Share and share alike
- eşit bir şekilde paylaşmak