İngilizce - Türkçe
a prop or strut supporting the weight or flooring above it teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- shore
- kıyı
Mesire yeri kıyıya paraleldir.
-The promenade is parallel to the shore.
Ertesi gün geminin enkazı kıyıda hulundu.
-The next day the wreck of the ship was discovered on the shore.
- shore
- {i} sahil
Tom tek başına sahil boyunca yürüdü.
-Tom walked along the shore alone.
O 60 yaşında ve hala sahilde kumdan kaleler inşa eder.
-He is 60 and still builds sand castles in the shore.
- shore
- {i} dayanak
- shore
- takviye etmek
- shore
- kırak
- shore
- destek
Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
-Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- shore
- desteklemek
- shore
- {i} payanda
- shore
- hudutsuz
- shore
- kıyısız
- shore
- {f} (fiyatları) desteklemek
- shore
- {f} (bir şeyin çökmesini önlemek için) bir tarafına destek koymak, desteklemek, payanda vurmak
- shore
- (isim) sahil, deniz kıyısı, deniz kenarı, kıyı, kara, dayanak, destek, payanda
- shore
- {f} up
- shore
- {i} deniz kıyısı
- shore
- shore dinner deniz mahsullerinden ibaret yemek
- shore
- {f} kanıtlamak
- shore
- (fiil) destek olmak, desteklemek, kanıtlamak, payanda vurmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a prop or strut supporting the weight or flooring above it teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- shore
The shores stayed upright during the earthquake.
a prop or strut supporting the weight or flooring above it
Heceleme
a prop or strut sup·port·ing the weight or floor·ing a·bove itTürkçe nasıl söylenir
ı präp ır strʌt sıpôrtîng dhi weyt ır flôrîng ıbʌv îtTelaffuz
/ə ˈpräp ər ˈstrət səˈpôrtəɴɢ ᴛʜē ˈwāt ər ˈflôrəɴɢ əˈbəv ət/ /ə ˈprɑːp ɜr ˈstrʌt səˈpɔːrtɪŋ ðiː ˈweɪt ɜr ˈflɔːrɪŋ əˈbʌv ɪt/
Resimler
Favoriler