a professional performer who tells jokes and performs comical acts

listen to the pronunciation of a professional performer who tells jokes and performs comical acts
İngilizce - Türkçe

a professional performer who tells jokes and performs comical acts teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

comic
komik

Herkes komik roller oynamanın diğerlerinden daha zor olduğunu iddia ediyor fakat bu hiç doğru değil. Herhangi bir alanda, iyi bir iş yapmak her zaman zordur. - Everyone claims that it's harder to play comic roles than others, but that's not true at all. Doing a good job is always difficult, in any area.

Ona okumak için komik bir kitap verdim. - I gave her a comic book to read.

comic
(isim) komedyen, mizah dergisi, karikatür öykü, komedi, komedi filmi
comic
güldürü
comedian
gırgır kimse
comedian
şamatacı
comedian
komedyen

Komedyenler şakalarını şiddetli ölüm ya da ciddi kazalar gibi trajik durumlara dayandırırlar. - Comedians base their jokes on tragic situations like violent death or serious accidents.

Jim Carrey iyi ve çok tanınmış bir komedyendir. - Jim Carrey is very famous and a good comedian.

comic
komedi

Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım. - I borrowed this comic from his sister.

comic
gülünç
comic
resimli mizah dergisi
comedian
{i} komedi yazarı
comedian
kadın komedi artisti
comedian
{i} komik kimse
comedian
{i} komik

O en komik komedyenlerden biridir. - He is one of the most hilarious comedians.

O çok komik bir komedyen değil. - He's not a very funny comedian.

comedian
komedi yazarı comedienne
comic
{i} karikatür öykü
comic
gülmece, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
comic
{i} komedyen
İngilizce - İngilizce
comedian
comic
a professional performer who tells jokes and performs comical acts

    Heceleme

    a pro·fes·sion·al per·form·er who tells jokes and performs co·mi·cal acts

    Türkçe nasıl söylenir

    ı prıfeşınıl pırfôrmır hu telz cōks ınd pırfôrmz kämîkıl äks

    Telaffuz

    /ə prəˈfesʜənəl pərˈfôrmər ˈho͞o ˈtelz ˈʤōks ənd pərˈfôrmz ˈkäməkəl ˈaks/ /ə prəˈfɛʃənəl pɜrˈfɔːrmɜr ˈhuː ˈtɛlz ˈʤoʊks ənd pɜrˈfɔːrmz ˈkɑːmɪkəl ˈæks/