İngilizce - Türkçe
a person who is preferred or trusted above all others teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- favourite
- favori
Müzik dinlemek benim favori istirahatimdir.
-Listening to music is my favourite relaxation.
Favori TV programın nedir?
-What's your favourite TV programme?
- favourite
- gözde
Benim gözde oyunum futboldur.
-My favourite game is football.
Onun gözde takımı yarışmaların çoğunu kazanmaz.
-His favourite team doesn't win a lot of competitions.
- favourite
- tutulan
- favourite
- en çok sevilen
- favourite
- ençok sevilen
- favourite
- en çok beğenilen
- favourite
- kayırılan kimse
- favourite
- kazanacağı umulan kişi ya da at
- favourite
- Gözde, beğenilen
- favourite
- sevgili
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a person who is preferred or trusted above all others teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- favourite
a person who is preferred or trusted above all others
Heceleme
a per·son who I·s pre·ferred or trusted a·bove all othersTürkçe nasıl söylenir
ı pırsın hu îz prifırd ır trʌstîd ıbʌv ôl ʌdhırzTelaffuz
/ə ˈpərsən ˈho͞o əz prēˈfərd ər ˈtrəstəd əˈbəv ˈôl ˈəᴛʜərz/ /ə ˈpɜrsən ˈhuː ɪz priːˈfɜrd ɜr ˈtrʌstɪd əˈbʌv ˈɔːl ˈʌðɜrz/
Resimler
Favoriler