a person on board a balloon having no tasks or duties

İngilizce - Türkçe

a person on board a balloon having no tasks or duties teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

passenger

{i} yolcu

Kazada yaralanan yolcular en yakın hastaneye götürüldü. - The passengers who were injured in the accident were taken to the nearest hospital.

Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti. - Rosa Parks refused to give up her seat for a white passenger.

passenger

doğması beklenen çocuk

passenger

korunan

passenger

iyileşmesi umutsuz hasta

passenger

seyyah gezmen

passenger

turist/yolcu

passenger

{i} beleşçi

passenger

{i} gezgin

passenger

seyyah

passenger

[n] yolcu

passenger

{i} işten kaytaran kimse

İngilizce - İngilizce

a person on board a balloon having no tasks or duties teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

passenger

Heceleme

a per·son on board a bal·loon ha·ving no tasks or duties

Türkçe nasıl söylenir

ı pırsın ôn bôrd ı bılun hävîng nō täsks ır dutiz

Telaffuz

/ə ˈpərsən ˈôn ˈbôrd ə bəˈlo͞on ˈhavəɴɢ ˈnō ˈtasks ər ˈdo͞otēz/ /ə ˈpɜrsən ˈɔːn ˈbɔːrd ə bəˈluːn ˈhævɪŋ ˈnoʊ ˈtæsks ɜr ˈduːtiːz/