İngilizce - Türkçe
a person of very fair complexion, with light hair and light blue eyes teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- blonde
- sarışın
Tüm sarışınlar aptal değildir.
-Not all blondes are stupid.
Kız kardeşlerin her ikisi de sarışınlar.
-The sisters are both blondes.
- blonde
- sarışın kadın
- blonde
- sarışın (kadın)
- blonde
- {i} sarışın kız
Sarışın kızın gerçekten güzel bir göğüs dekoltesi var.
-The blonde girl has a really nice cleavage.
Yeşil giyinmiş, o uzun boylu sarışın kızın kim olduğunu biliyor musun?
-Do you know who that tall blonde girl in green is?
- blonde
- şarışın
- blonde
- sarı
Lidia'nın sarı düz saçları var.
-Lidia has blonde straight hair.
O, bir uzun ince sarışındı.
-She was a tall, slender blonde.
- blonde
- (saç) sarı
- blonde
- (bayan) sarışın
- blonde
- {i} ipek dantel
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a person of very fair complexion, with light hair and light blue eyes teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- blonde
a person of very fair complexion, with light hair and light blue eyes
Heceleme
a per·son of ve·ry fair complexion, with light hair and light Blue eyesTelaffuz
Resimler
Favoriler