a person living on adjacent or nearby land

listen to the pronunciation of a person living on adjacent or nearby land
İngilizce - Türkçe

a person living on adjacent or nearby land teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

neighbour
{i} komşu

Komşularım bana zaten Björk'ün kim olduğunu açıkladılar. - My neighbours have already explained to me who Björk is.

Üç komşu birbirlerine yardımcı oldular. - The three neighbours helped each other.

neighbour
bitişik

Bitişik komşunun misafiri çok hurma yiyen bir misafirdir. - The next-door neighbour's guest is a guest who eats lots of persimmons.

neighbour
bitişik olmak
neighbour
yanında olmak
neighbour
komşu olmak
neighbour
i., İng., bak. neighbor
neighbour
(isim) komşu
neighbour
neighbour komşu ol
neighbour
(Biyokimya) yan

Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı. - Last night there was a big fire in the neighbourhood.

Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım. - I'll leave a key with my next-door neighbour in case you get here before I do.

İngilizce - İngilizce
neighbour

My neighbour is very irritable and grumpy at times.

a person living on adjacent or nearby land

    Heceleme

    a per·son li·ving on ad·ja·cent or near·by Land

    Türkçe nasıl söylenir

    ı pırsın lîvîng ôn ıceysınt ır nîrbay länd

    Telaffuz

    /ə ˈpərsən ˈləvəɴɢ ˈôn əˈʤāsənt ər ˈnərˈbī ˈland/ /ə ˈpɜrsən ˈlɪvɪŋ ˈɔːn əˈʤeɪsənt ɜr ˈnɪrˈbaɪ ˈlænd/