İngilizce - Türkçe
a moving object which can collide with other objects and has user ownership teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- ball
- yumak
- ball
- top
Topu duvara doğru çekti.
-He tossed the ball towards the wall.
Bu top o çocuğun servetidir.
-This ball is that boy's treasure.
- ball
- {f} up k.dili. (bir şeyin) içine etmek
- ball
- açıkgöz olmak
- ball
- kürecik
- ball
- balo yapmak
- ball
- toparcık
- ball
- istenilen şekilde ve yönde atılmayan top
- ball
- küre
- ball
- {i} ilaç (at)
- ball
- {i} top oyunu
Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz.
-We'll likely go to the ball game tomorrow.
Bir top oyununa gitmek ister misin?
-Do you want to go to a ball game?
- ball
- {f} fişek atmak
- ball
- (isim) top, küre, bilye, misket, gülle, yumak, yuvar, top oyunu, top mermisi, balo; ilaç (at)
- ball
- top top olmak
- ball
- argo uyanık olmak
- ball
- {i} yuvar
Top, yolun karşısına yuvarlandı.
-The ball rolled across the road.
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
-The ball rolled on the ground towards me.
- ball
- {i} misket
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a moving object which can collide with other objects and has user ownership teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- ball
a moving object which can collide with other objects and has user ownership
Heceleme
a mo·ving ob·ject which Can col·lide with oth·er objects and has us·er own·er·shipTürkçe nasıl söylenir
ı muvîng ıbcekt hwîç kın kılayd wîdh ʌdhır ıbceks ınd hız yuzır ōnırşîpTelaffuz
/ə ˈmo͞ovəɴɢ əbˈʤekt ˈhwəʧ kən kəˈlīd wəᴛʜ ˈəᴛʜər əbˈʤeks ənd həz ˈyo͞ozər ˈōnərˌsʜəp/ /ə ˈmuːvɪŋ əbˈʤɛkt ˈhwɪʧ kən kəˈlaɪd wɪð ˈʌðɜr əbˈʤɛks ənd həz ˈjuːzɜr ˈoʊnɜrˌʃɪp/
Resimler
Geçmiş
Favoriler