Kumarbazlar risk almayı severler.
- Gamblers enjoy taking risks.
Tom aşırı bir kumarbaz, değil mi?
- Tom is a compulsive gambler, isn't he?
Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.
- I hear that you are a good tennis player.
Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.
- We regard him as the best player on the team.
Onlar profesyonel oyuncu oldu.
- They became professional soccer players.
Bu fabrika, CD çalarlar üretiyor.
- This factory produces CD players.
Dün yeni bir CD çalar aldı.
- She got a new CD player yesterday.