a device that detects the presence of an object, radiation or such

İngilizce - Türkçe

a device that detects the presence of an object, radiation or such teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

detector

algılayıcı

detector

(Çevre) algılayıcı cihaz

detector

(Biyokimya) saptayıcı

detector

sezici

detector

(Telekom) müşir

detector

hissedici

detector

duyarga

detector

bulucu

detector

dedektör

Gerçekten iyi bir yangın dedektörü almak istiyorum. - I want to buy a really good smoke detector.

Dedektör bir şey tespit etti ama ben onun ne olduğunu bilmiyorum. - The detector has detected something, but I don't know what it is.

detector

detektör

Onun bekaret kemeri havaalanındaki metal detektörünü harekete geçirdi. - Her chastity belt set off the metal detector at the airport.

detector

(Askeri) DETEKTÖR: Kimyasal, biyolojik ve radyoaktif savaş maddelerinin bulunması ve tanınması için kullanılan, kimyasal, elektrikli ve ya mekanik cihaz

detector

{i} dedektör, detektör, bulucu: mine detector mayın dedektörü/detektörü

detector

(Tıp) Herhangi bir şeyin varlığını gösteren araç, detektör

detector

{i} akım yönlendirici

detector

bulan şey veya kimse

İngilizce - İngilizce

a device that detects the presence of an object, radiation or such teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

detector

Heceleme

a de·vice that detects the pres·ence of an object, ra·di·a·tion or such