-e kışkırtmak

listen to the pronunciation of -e kışkırtmak
Türkçe - İngilizce

-e kışkırtmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

-e kışkırtmak
goad into
kışkırtmak
incite
kışkırtmak
provoke

Sami liked to provoke Layla by saying outrageous things. - Sami, Leyla'yı çirkin şeyler söyleyerek kışkırtmaktan hoşlanıyordu.

Don't do anything to provoke Tom. - Tom'u kışkırtmak için bir şey yapma.

kışkırtmak
stir up
kışkırtmak
egg

Egging is a form of vandalism. - Kışkırtmak vandallığın bir şeklidir.

karşı kışkırtmak
set against
kışkırtmak
hound on
kışkırtmak
goad on
kışkırtmak
defy
kışkırtmak
whip up
kışkırtmak
tempt
kışkırtmak
ginger
kışkırtmak
rouse
kışkırtmak
inflame
kışkırtmak
prod
kışkırtmak
set on
kışkırtmak
hound
kışkırtmak
agitate
kışkırtmak
foment
kışkırtmak
excite
kışkırtmak
solicit
kışkırtmak
jockey into
kışkırtmak
antagonize

He didn't want to antagonize her. - O, onu kışkırtmak istemiyordu.

I don't want to antagonize him. - Onu kışkırtmak istemiyorum.

kışkırtmak
goad
kışkırtmak
egg on
kışkırtmak
ferment
kışkırtmak
to shoo away (barnyard fowl)
kışkırtmak
ginger up
kışkırtmak
to provoke; to induce, to instigate, to incite, to prompt, to goad (into); to frighten away
kışkırtmak
sting
kışkırtmak
lash
kışkırtmak
to incite (someone) to (do something bad)
kışkırtmak
instigate
kışkırtmak
warm up
-e kışkırtmak