They hate your freedoms.
- Onlar özgürlüklerinden nefret ediyorlar.
They want to destroy your freedoms.
- Onlar özgürlüklerini yok etmek istiyorlar.
They fought for their liberty.
- Onlar özgürlükleri için savaştılar.
The Statue of Liberty is the symbol of the United States.
- Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.
America fancies itself the world's freest nation.
- Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
They are struggling for freedom.
- Onlar özgürlük için mücadele veriyorlar.
The greatest happiness lies in freedom.
- En büyük mutluluk, özgürlükte yatar.
I want to be more independent.
- Ben daha özgür olmak istiyorum.
When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
- Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
Take a liberal view of young people.
- Genç insanların özgürlükçü görüşünü al.
Senator Kerry was considered a liberal.
- Senatör Kerry bir özgürlükçü olarak kabul edildi.
I'm not at liberty to tell you about the incident.
- Kaza hakkında sana anlatmakta özgür değilim.
Are you at liberty to talk?
- Konuşmaya özgür müsün?
He's had a liberal upbringing.
- O, özgürlükçü bir terbiye aldı.
The Statue of Liberty is the symbol of America.
- Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.
We must respect individual liberty.
- Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
Lincoln granted liberty to slaves.
- Lincoln kölelere özgürlük verdi.