çifti

listen to the pronunciation of çifti
Türkçe - İngilizce

çifti teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

çift
double

This word has a double meaning. - Bu kelimenin bir çift anlamı var.

You're double-parked. - Çifte park etmişsiniz.

çift
pair

I bought a pair of shoes. - Bir çift ayakkabı aldım.

I want to buy a pair of ski boots. - Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.

çift
{i} couple

The young couple went to Kyoto for fun. - Genç çift, eğlenmek için Kyoto'ya gitti.

The young couple fell in love with each other very soon. - Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.

çifti bozmak
to give up farming
çift
even

Cesar Chavez asked that strikers remain non-violent even though farm owners and their supporters sometimes used violence. - Cesar Chavez çiftlik sahipleri ve onların destekçileri bazen şiddet kullansalar bile greve katılanların sessiz kalmalarını istedi.

Even a (traditional Korean) straw shoe belongs to a pair. (literal) - Bir geleneksel Kore saman ayakkabısı bile bir çifte aittir.

çift
(sayı) even
çift
{s} dual

I want my children to have dual citizenship. - Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.

Tom has a dual personality. - Tom'un çift kişiliği var.

çift
couple of

Tom has a couple of tattoos, doesn't he? - Tom'un bir çift dövmesi var, değil mi?

All Tom wanted was for Mary to play a couple of tunes on her ukulele. - Tom'un bütün istediği Mary'nin ukelede bir çift melodi çalmasıydı.

çift
pair of

I want to buy a pair of ski boots. - Ben, bir çift kayak botu satın almak istiyorum.

Father bought me a pair of gloves. - Babam bana bir çift eldiven aldı.

adres çifti
(Bilgisayar) arp
iletken çifti
pair
kutup çifti
(İnşaat) dipole
çift
team
çift
(Tıp) dipole
çift
duad
çift
di-
çift
dyad
çift
bi-
çift
couples of
çift
double, pair, couple
elektron delik çifti
(Elektrik, Elektronik) electron pair
elektron çifti
electron pair
elektrot çifti
(Elektrik, Elektronik,Teknik) electrode couple
iyon çifti
ion pair
kromozom çifti
(Biyoloji) chromosome pair
kuvvet çifti mech
couple
onbirinci kafa çifti
(Tıp) eleventh cranial nerve
Çift
(Tıp) par

There were a lot of young couples in the park. - Parkta birçok genç çift bulunuyordu.

We invited ten couples to the party. - On çifti partiye davet ettik.

Çift
(Tıp) bigeminus
çift
twin

I'd like a twin room, please. - Çift yataklı bir oda istiyorum lütfen.

çift
duplicate

Duplicates of this sentence have been deleted. - Bu cümlenin çiftleri silindi.

çift
bi
çift
married couple

They're like a married couple. - Onlar evli bir çift gibi.

More and more married couples share household chores. - Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.

çift
(Matematik) even (number)
çift
pair of animals (consisting of a male and a female)
çift
geminate
çift
binary
çift
dipl
çift
duple
çift
mate, one member of a pair: Bu ayakkabının çiftini kaybettim. I've lost the mate for this shoe
çift
watchmaking, print. pincers
çift
ambi

Sami and Layla were an ambitious young couple. - Sami ve Leyla hırslı bir genç çiftti.

çift
amphi
çift
duet
çift
diplo
çift
yoke
çift
pair: bir çift ayakkabı a pair of shoes
çift
conjugate
çift
double , dual , even
çift
team (of two animals): bir çift öküz a yoke of oxen
çift
brace
çift
double, dual; (sayı) even; double, pair; yoke; pincers
çift
{s} duplex
çift
diploid
çift
twi
çift
zygo
çift
till

The farmer rose at sunrise and worked till sunset. - Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.

He works on the farm from morning till night. - Sabahtan akşama kadar çiftlikte çalışıyor.

çift
di
çift
duo
Türkçe - Türkçe

çifti teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

kuvvet çifti
Birbirine paralel ters yönde ve eşit ağırlıkta iki kuvvetin oluşturduğu kuvvet takımı
termoelektrik çifti
Isı enerjisini doğrudan doğruya elektrik enerjisine dönüştürebilen iki metalden oluşan pil
Çift
(Osmanlı Dönemi) ZEVATA
Çift
(Osmanlı Dönemi) ŞEF'
çift
Küçük maşa veya cımbız
çift
Kara saban
çift
Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan
çift
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan
çift
Tipo baskıda metal harfleri dizerken kolaylık olsun diye kullanılan cımbıza benzer ince uçlu alet
çift
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş: "Kocası İtalyan, karısı Sırbistanlı olan bu çift ile araları pek iyi idi, ailece de görüşüyorlardı."- R. H. Karay
çift
Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
çift
Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler)