very badly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- terribly
- çok fena
- terribly
- çok
Çok üşüyorum. Sanırım nezle olacağım.
-It's terribly cold. I think I'm going to catch a cold.
Tom Fransızca öğrenmekle çok fazla ilgileniyor gibi gözükmüyor.
-Tom didn't seem terribly interested in learning French.
- terribly
- çok kötü
- terribly
- son derece
Bu sabah son derece sıcaktır.
-It is terribly hot this morning.
Çorba son derece sıcak.
-The soup is terribly hot.
- terribly
- korkunç bir şekilde
O korkunç bir şekilde yanlış olurdu.
-That would be terribly wrong.
Sami, Leyla'yı korkunç bir şekilde özlüyordu.
-Sami missed Layla terribly.
- terribly
- müthiş
- terribly
- berbat/korkunç şekilde
- terribly
- berbat bir şekilde
Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.
-My puppy died, and I'm terribly upset.
Tom'a berbat bir şekilde muamele edilmişti.
-Tom was treated terribly.
- terribly
- aşırı
Aşırı derecede pahalı.
-It's terribly expensive.
Bu hafta her ikimiz için de aşırı yoğundu.
-This week has been terribly busy for both of us.
İlgili Terimler
very badly teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- terribly
She even signed up for karaoke, although she sang terribly.
Heceleme
ve·ry bad·lyTürkçe nasıl söylenir
veri bädliTelaffuz
Resimler
Videolar
... was very badly written, so it allowed anyone else to do that, too. Once you were infected, ...