to think; to suppose

listen to the pronunciation of to think; to suppose
İngilizce - Türkçe

to think; to suppose teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

believe
{f} inanmak

Bana göre buna inanmak zor. - I find this hard to believe.

Bir aptal her zaman başkalarının aptal olduğuna inanmaktadır. - A fool always believes that it is the others who are fools.

believe
{f} inancı olmak
believe
inanç duymak
believe
itimat etmek Believe me! Sözüme inan believableinanılır believeriman eden kimse
believe
sanmak
believe
varsaymak
believe
zannetmek
believe
inan

Ona ne kadar inanıyorsun? - How much do you believe him?

O, Ben'in sözlerine inanmadı. - He didn't believe Ben's words.

imagine
farzetmek
believe
{f} güvenmek
believe
kani olmak
believe
kanmak
believe
"in" ile güvenmek
believe
inanma

Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar. - Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.

O, Ben'in sözlerine inanmadı. - He didn't believe Ben's words.

believe
{f} iman etmek, güçlü bir inanç duymak
imagine
(fiil) hayal etmek, düşlemek, düşünmek, hayal kurmak, farzetmek, sanmak, kafasında canlandırmak, tasavvur etmek
İngilizce - İngilizce
imagine
believe
To think; suppose
ween
to think; to suppose