to sing or play an instrument without accompaniment

listen to the pronunciation of to sing or play an instrument without accompaniment
İngilizce - Türkçe

to sing or play an instrument without accompaniment teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

solo
yalnız başına
solo
tek

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı. - Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.

Benim tek meslektaşım emekliye ayrıldığından, ben yalnız uçuyorum. - Now that my only colleague has retired, I'm flying solo.

solo
{i} müz. solo
solo
{s} tek başına

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı. - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.

İster tek başına uçuyor ol, ister bir ilişki içinde ol, bu Sevgililer Günü seni düşünüyor olacağım. - Whether you’re flying solo or in a relationship, I'll be thinking of you this Valentine’s Day.

solo
(sıfat) solo, tek başına, tek kişinin yaptığı, yalnız, tek kişilik
solo
{i} dans tek başına yapılan gösteri
solo
{s} tek kişinin yaptığı
solo
(zarf) tek başına, yalnız, yalnızca, tek olarak
solo
tek ses veya çalgı için
solo
yalnızca
solo
{i} solo
solo
tek olarak
solo
{i} tek kişilik oyun
solo
solo yap
solo
{i} yalnız uçuş
solo
iskambilde iki veya üç ortağa karşı tek başına oynanan oyun
solo
{s} tek kişilik

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı. - Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.

solo
tek başına uçak kullanmak soloistsolist
İngilizce - İngilizce
solo
to sing or play an instrument without accompaniment

    Heceleme

    to sing or play an in·stru·ment with·out ac·com·pa·ni·ment

    Türkçe nasıl söylenir

    tı sîng ır pley ın înstrımınt wîdhaut ıkʌmpnimınt

    Telaffuz

    /tə ˈsəɴɢ ər ˈplā ən ˈənstrəmənt wəᴛʜˈout əˈkəmpnēmənt/ /tə ˈsɪŋ ɜr ˈpleɪ ən ˈɪnstrəmənt wɪðˈaʊt əˈkʌmpniːmənt/