to interrupt or cease one's work or occupation temporarily

listen to the pronunciation of to interrupt or cease one's work or occupation temporarily
İngilizce - Türkçe

to interrupt or cease one's work or occupation temporarily teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

break
kırmak

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı. - A hammer was used to break the window.

break
mola

Çalışmalarımda bir mola sırasında televizyon izledim. - I watched television during a break in my studies.

İşin yarısını yaptım ve şimdi bir mola verebilirim. - I've done half the work, and now I can take a break.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı. - He took a walk before breakfast.

Kahvaltıdan sonra yürüyüşe çıktım. - I went for a walk after breakfast.

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo bent but did not break.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

Tom Mary'nin kalbini kırmak istemiyordu. - Tom didn't want to break Mary's heart.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

İngilizce - İngilizce
break

Let's break for lunch.

To interrupt or cease ones work or occupation temporarily
break
to interrupt or cease one's work or occupation temporarily

    Heceleme

    to in·ter·rupt or cease one's work or oc·cu·pa·tion tem·po·ra·ri·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    tı întırʌpt ır sis wʌnz wırk ır äkyıpeyşın tempırerıli

    Telaffuz

    /tə ˌəntərˈəpt ər ˈsēs ˈwənz ˈwərk ər ˌäkyəˈpāsʜən ˌtempərˈerəlē/ /tə ˌɪntɜrˈʌpt ɜr ˈsiːs ˈwʌnz ˈwɜrk ɜr ˌɑːkjəˈpeɪʃən ˌtɛmpɜrˈɛrəliː/