to distract

listen to the pronunciation of to distract
İngilizce - Türkçe
rahatsız etmek için
{f} dikkatini dağıtmak
{f} dikkatini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak: Don't distract me. Beni meşgul etme
rahatsız etmek
zihni veya ilgiyi başka tarafa çekmek
divert
{f} başka yöne çekmek
distract
(dikkatini) dağıtmak
distract
çılgınlık
distract
dikkati dağıtmak
distract
işinden alıkoymak
distract
karışıklık
distract
dikkatini başka yöne çekmek
distract
aklını başından almak
distract
uzaklaştırmak
distract
dikkat dağıtmak
divert
avundurmak
divert
dikkatini başka yöne çekmek
divert
çelmek
divert
(Askeri) değiştirmek
distract
dağıt

Ben çalışırken dikkatimi dağıtmayın. - Don't distract me while I am studying.

Lütfen işimi yaparken dikkatimi dağıtma. - Please don't distract me from my work.

distract
(dikkatini) başka yöne çevirmek
distract
meşgul etmek
distract
(işinden) alıkoymak
distract
dağıtmak
divert
saptırmak
divert
oyalamak
divert
-in dikkatini başka yöne çekmek
divert
eğlendirmek
distract
dağit
distract
{f} başka tarafa çekmek
distract
{f} aklını karıştırmak
distract
rahatsız et/karıştır
distract
aklını başından al,dağıt
distract
distracted şaşırmış
distract
aklı başında olmayan
distract
{f} avutmak
distract
{f} delirtmek (Argo)
distract
{f} şaşırtmak
distract
delirtmek
divert
oyala/dağıt/saptır
divert
{f} bir köşeye koymak
divert
çevir,saptır
divert
{f} dağıtmak
divert
(Askeri) DEĞİŞTİRMEK: 1. "Belirtildiği üzere alanı veya uçak gemisinin yönünü değiştirmeye devam edin" anlamında bir komut. 2. Bir hava uçuşunun hedefini, görevini veya gideceği yeri değiştirmek
divert
{f} çevirmek
divert
dikkatini dağıtmak
divert
ilgisini başka yöne çekmek
İngilizce - İngilizce
divert
{f} disturb, confuse, worry; divert, amuse; draw one's attention away
{v} to make made, perplex, vex, divide
If something distracts you or your attention from something, it takes your attention away from it. Tom admits that playing video games sometimes distracts him from his homework Don't let yourself be distracted by fashionable theories A disturbance in the street distracted my attention. to take someone's attention away from something by making them look at or listen to something else (distractus, past participle of distrahere )
To agitate by conflicting passions, or by a variety of motives or of cares; to confound; to harass
draw someone's attention away from something; "The thief distracted the bystanders"; "He deflected his competitors
draw someone's attention away from something; "The thief distracted the bystanders"; "He deflected his competitors"
To draw apart or away; to divide; to disjoin
To draw (the sight, mind, or attention) in different directions; to perplex; to confuse; as, to distract the eye; to distract the attention
Separated; drawn asunder
To divert the attention of
To unsettle the reason of; to render insane; to craze; to madden; most frequently used in the participle, distracted
Insane; mad
disturb in mind or make uneasy or cause to be worried or alarmed; "She was rather perturbed by the news that her father was seriously ill"
to distract

    Heceleme

    to dis·tract

    Türkçe nasıl söylenir

    tı dîsträkt

    Telaffuz

    /tə dəˈstrakt/ /tə dɪˈstrækt/