the after part of a gun carriage; the trail

listen to the pronunciation of the after part of a gun carriage; the trail
İngilizce - Türkçe

the after part of a gun carriage; the trail teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

train
{f} eğitmek

Köpekleri eğitmek kolay değil. - It is not easy to train dogs.

Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı. - Tom hired someone to train his dog.

train
tren

En yakın tren istasyonu nerede? - Where is the closest train station?

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

train
{f} alıştırma yapmak
train
antreman yapmak
train
çalıştırmak

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

train
idman yapmak
train
yetişmek

Trene yetişmek için yeterli zamanımız var. - We have enough time to catch the train.

Son trene yetişmek için hızlı koştu. - He dashed to catch the last train.

train
yetiştirmek
train
olaylar/düşünceler zinciri
train
eğit(mek)
train
{i} yildiz
train
{i} kervan

Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu. - A long train of camels was moving to the west.

train
{i} katar; kafile
train
{f} eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek
train
{f} nişan almak
train
dalları kazık veya
train
hayvanı tuzağa çekmek için sıralanmış yem
train
{i} katar
İngilizce - İngilizce
train
the after part of a gun carriage; the trail