İngilizce - Türkçe
the act or process of making mathematical computations or of estimating results teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- calculating
- {s} bencil
- calculating
- {f} hesapla
İnsanların ilk hesaplama aracına abaküs denir.
-The first calculating tool of mankind is called an abacus.
Hesaplarken rakamlarını kontrol etmez.
-He doesn't check his figures when he's calculating.
- calculating
- hesapla(mak)
- calculating
- {s} kurnaz
O, kurnaz ve hesapçıdır.
-He is shrewd and calculating.
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
-Tom is cunning and calculating.
- calculating
- dikkatli
- calculating
- hesap yapan
- calculating
- ihtiyatlı
- calculating
- calculating machine hesap makinası
- calculating
- egoist çıkarcı
- calculating
- {s} egoist
- calculating
- {s} işini bilen
- calculating
- {s} çıkarcı
Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
-Tom is cunning and calculating.
- calculating
- {s} hesap
Maaşımı hesaplıyorum.
-I am calculating my salary.
İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.
-Primitive calculating machines existed long before computers were developed.
- calculating
- düşünerek hareket eden
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the act or process of making mathematical computations or of estimating results teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- calculating
the act or process of making mathematical computations or of estimating results
Heceleme
the act or proc·ess of mak·ing math·e·ma·ti·cal computations or of es·ti·mat·ing resultsTürkçe nasıl söylenir
dhi äkt ır prôses ıv meykîng mäthımätîkıl kämpyuteyşınz ır ıv estımeytîng rizʌltsTelaffuz
/ᴛʜē ˈakt ər ˈprôˌses əv ˈmākəɴɢ ˌmaᴛʜəˈmatəkəl ˌkämpyo͞oˈtāsʜənz ər əv ˈestəˌmātəɴɢ rēˈzəlts/ /ðiː ˈækt ɜr ˈprɔːˌsɛs əv ˈmeɪkɪŋ ˌmæθəˈmætɪkəl ˌkɑːmpjuːˈteɪʃənz ɜr əv ˈɛstəˌmeɪtɪŋ riːˈzʌlts/
Resimler
Favoriler