Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
- The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
- Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.
- It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
Sami iyi tanınan bir avukat tuttu.
- Sami hired a well known attorney.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
- She is well known both in Japan and in the United States.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır.
- As a singer, she's well known.
Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.
- It's one of the best known books in Brazilian literature.
... better known to the layman as the potato buck I'm an exterminator ...
... and it is the ugliest theory known to science, but it works. ...