inanılmaz

listen to the pronunciation of inanılmaz
Турецкий язык - Английский Язык
unbelievable

He told me a completely unbelievable story. - O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı.

Yes, that was amazing. Unbelievable! - Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz!

incredible

It was one of the most incredible experiences of my life. - Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.

Tom is in incredible shape. - Tom inanılmaz şekilde.

unreliable
hard to swallow

I find her story hard to swallow. - Onun hikayesini inanılmaz buluyorum.

improbable
it is incredible
preposterous
unthinkable
beyond belief
unbelieveable
stiff
inconceivable

It is inconceivable to me that he would do such a thing. - Onun böyle bir şey yapacağı benim için inanılmaz.

steep
unbelievable, incredible, inconceivable
not believable
implausible
inconceivable, unimaginable, incredible
fantastical
fantastic

How horrible, fantastic, incredible it is that we should be digging trenches and trying on gas-masks here because of a quarrel in a far away country between people of whom we know nothing. - Kim olduklarını bilmediğimiz insanların arasında, çok uzak bir ülkedeki savaş yüzünden burada gaz maskeleri denemek ve hendekler kazmak zorunda olmamız ne kadar korkunç, fantastik, inanılmaz.

fabulous
that's incredible
unheard-of
ıncredible
unheard of
fishy
inanılmaz derecede
fabulously
inanılmaz bir şekilde
incredibly
inanılmaz derecede
monstrous
inanılmaz güzellikte
(Konuşma Dili) alice in wonderland
inanılmaz olmak
be beyond belief
inanılmaz biçimde
incredibly
inanılmaz bir biçimde
steeply
inanılmaz şey
incredibility
inanılmaz!
amazing!
Allah bir dediğinden başka / gayri sözüne inanılmaz
(Konuşma Dili) He is a habitual liar
Турецкий язык - Турецкий язык
Az rastlanan, olağanüstü
İnanılması çok güç veya imkânsız olan
Az rastlanan, olağanüstü: "Pencereden ancak birkaç metre yüksekte olduğu hâlde manzara inanılmaz derecede değişiyordu."- R. N. Güntekin
inanılmaz
Избранное