heer

listen to the pronunciation of heer
Английский Язык - Турецкий язык

Определение heer в Английский Язык Турецкий язык словарь

Hair
{i} saç

Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun? - Do you think that brown hair is very beautiful?

Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi. - It's high time you had a haircut.

Hair
{i} tüy

Onun tüylü bir göğsü var. - He has a hairy chest.

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu. - When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.

Hair
{i} kıl

Tom'un kıllı kolları yok. - Tom doesn't have hairy arms.

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur. - Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

Hair
{i} saçlar

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Lidia'nın sarı düz saçları var. - Lidia has blonde straight hair.

Английский Язык - Английский Язык
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair