heer

listen to the pronunciation of heer
Englisch - Türkisch

Definition von heer im Englisch Türkisch wörterbuch

Hair
{i} saç

Kızın altın saçı var. - The girl has golden hair.

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Hair
{i} tüy

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu. - When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.

Saçında bir kuş tüyü var. - You have a feather on your hair.

Hair
{i} kıl

Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum. - I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur. - Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

Hair
{i} saçlar

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var. - Also Felicja has blonde straight hair.

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır. - Piotr has black hair but Lech has blond hair.

Englisch - Englisch
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair