depth or point at which well or borehole drilling cannot continue

Английский Язык - Турецкий язык

Определение depth or point at which well or borehole drilling cannot continue в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

refusal

{i} reddetme

Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı. - Your refusal to help complicated matters.

Tom'un reddetmesine senin şaşırdığın kadar şaşırdım. - I was as surprised by Tom's refusal as you were.

refusal

geri çevirme

refusal

ret

refusal

(Ticaret) önalım hakkı

refusal

(Ticaret) şufa hakkı

refusal

seçme hakkı

refusal

kabul etmeme

refusal

reddetme hakkı

refusal

{i} red

Onun sessizliğini bir red olarak yorumladım. - I interpreted her silence as a refusal.

Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor. - What she wants to say just adds up to a refusal.

refusal

{i} ilk seçme hakkı

refusal

ret cevabı

refusal

{i} ayrıcalık

refusal

{i} kabul etmeme veya reddetme hakkı

refusal

{i} inkâr

refusal

{i} olumsuz cevap

refusal

{i} rüçhan hakkı

refusal

kabul etmeyiş veya olunmayış

Английский Язык - Английский Язык

Определение depth or point at which well or borehole drilling cannot continue в Английский Язык Английский Язык словарь

refusal

Расстановка переносов

depth or point at which well or bore·hole drill·ing can·not con·tin·ue