Определение kabul etmeme в Турецкий язык Английский Язык словарь
- nonacceptance
- impeachment
- (Hukuk) exclusion
- disavowal
- refusal
- (Politika, Siyaset) rejection
- disapproval
- repulse
- kabul etmemek
- reject
- kabul et
- (Konuşma Dili) let's face it
- kabul etmemek
- disclaim
- kabul etmemek
- {f} rule out
- kabul etmemek
- {f} repudiate
- kabul et
- agree
He didn't agree to my proposal.
-Teklifimi kabul etmedi.
They agreed to work together on the project.
-Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
- kabul etmemek
- dissent from
- kabul etmemek
- (Dilbilim) chuck out
- kabul etmemek
- (Kanun) refuse acceptance
- kabul etmemek
- rule smth out of order
- kabul et
- {f} admitted
Tom admitted that he murdered Mary.
-Tom Mary'yi öldürdüğünü kabul etti.
Tom admitted that what Mary said was true.
-Tom Mary'nin söylediğinin doğru olduğunu kabul etti.
- kabul et
- {f} conceding
- kabul et
- concede
The professor I was arguing with finally conceded and said I was right.
-Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.
The accountant would not concede the mistake.
-Muhasebeci hatayı kabul etmezdi.
- kabul et
- {f} postulated
- kabul et
- acquiesce
- kabul et
- {f} agreed
President Roosevelt agreed to help.
-Başkan Roosevelt yardım etmeyi kabul etti.
They agreed to work together on the project.
-Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.
- kabul et
- accept
We must accept life, for good or for evil.
-İster iyi olsun ister kötü olsun hayatı kabul etmeliyiz.
I accepted her invitation.
-Onun davetini kabul ettim.
- kabul et
- {f} accepted
They accepted him as the city's best doctor.
-Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
They accepted her as the city's best doctor.
-Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- kabul etmemek
- disallow
- kabul etmemek
- refuse
- kabul etmemek
- disapprove of
- kabul etmemek
- dispute
- kabul etmemek
- exclude
- kabul etmemek
- to refuse
- borcu kabul etmeme
- (Ticaret) repudiation of debt
- kabul et
- intromit
- kabul et
- conceded
The professor I was arguing with finally conceded and said I was right.
-Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.
- kabul etmemek
- disapprove
- kabul etmemek
- gainsay
- kabul etmemek
- wave aside
- kabul etmemek
- rule smth. out of order
- kabul etmemek
- decline
- kabul etmemek
- turn thumbs down on
- kabul etmemek
- disacknowledge
- kabul etmemek
- exception
- kabul etmemek
- disown
- kabul etmemek
- cast to the winds
- kabul etmemek
- dissent
Связанные Термины
Определение kabul etmeme в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- (Hukuk) ADEMİ KABUL
- (Osmanlı Dönemi) red
- (Osmanlı Dönemi) ademi kabul
- Kabul etmemek
- (Osmanlı Dönemi) TELEVVÜM