cinsiyetsiz

listen to the pronunciation of cinsiyetsiz
Турецкий язык - Английский Язык
nonsexual
agamic
asexual
neuter
(Para) ungendered
unsexed
{s} sexless
epicene
sex
cinsiyet
sex

Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation. - İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.

Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work. - Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.

cinsiyetsiz hayvan
(Biyoloji) neuter
cinsiyetsiz bir biçimde
sexlessly
cinsiyetsiz biçimde
asexually
cinsiyet
(Hukuk) gender

Tom believes in traditional gender roles. - Tom geleneksel cinsiyet rollerine inanır.

A man and a woman are people of different genders. - Bir erkek ve bir kadın, farklı cinsiyetlerin insanlarıdır.

cinsiyet
sexuality

You can't change your sexuality. - Cinsiyetini değiştiremezsin.

cinsiyet
sex; sexuality
cinsiyet
sex, sexuality
süngerlerde cinsiyetsiz üretken kısım
gemmule
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение cinsiyetsiz в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Cinsiyet
cinslik
Cinsiyet
seks
Cinsiyet
eşey
CİNSİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir cins ile alâkalı olma
CİNSİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir kavim ve kabileye mensub olma
cinsiyet
Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks: "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."- Anayasa
cinsiyet
Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren özel bir yaratılış, eşey, cinslik, seks
cinsiyetsiz
Избранное