Bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.
- I just can't stand this hot weather anymore.
Tom Mary'nin davranışına daha fazla katlanamaz.
- Tom can't put up with Mary's behavior anymore.
Artık seni sevmiyorum.
- I don't love you anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I do not love him anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
Bundan sonra daha dikkatli olmalısın.
- You need to be more careful from now on.
Tom bundan sonra daha dikkatli olacağını söylüyor.
- Tom says he'll be more careful from now on.
Tom bundan böyle bunu bu şekilde yapacaktır.
- Tom will do that this way from now on.
Bundan böyle, görüşelim.
- From now on, let's keep in touch.
Bundan sonra, ev ödevini yapmadan önce artık TV yok.
- From now on, no more TV before you have done your homework.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
As soon as I walked into that party I thought, I'm not in Kansas anymore..
... for everyone anymore. ...
... It's not just desktops, phones, and laptops anymore. ...