Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
- I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
Daha fazla bakma, lütfen!
- Don't look at it anymore, please!
Artık onu sevmiyorum.
- I don't like him anymore.
Artık onu sevmiyorum.
- I don't love her anymore.
Tom bundan sonra artık yalnız olmadığının farkında oldu.
- Tom became aware that he was no longer alone anymore.
Seninle bundan sonra konuşmayacağım.
- I won't talk to you anymore.
Bundan sonra, ben o kelimeyi kullanmayacağım.
- From now on, I will not use that word.
Bundan sonra daha sıkı çalış.
- Study harder from now on.
Artık bundan böyle bunu bu şekilde yapacağız.
- From now on, we'll do it this way.
Bundan böyle zamanında gelmeye çalış.
- From now on, try to arrive on time.
Bundan sonra, ev ödevini yapmadan önce artık TV yok.
- From now on, no more TV before you have done your homework.
Artık ne isterlerse yapabilirler.
- From now on, they can do whatever they like.
As soon as I walked into that party I thought, I'm not in Kansas anymore..
... It's not just desktops, phones, and laptops anymore. ...
... reader anymore. ...