Английский Язык - Турецкий язык
Определение a specimen, example, figure в Английский Язык Турецкий язык словарь
- pattern
- model
Burada bir model var.
-There's a pattern here.
Tom bir model fark etti.
-Tom noticed a pattern.
- pattern
- desen
Desenin renkleri çok sıradandır.
-The colors of the pattern are very ordinary.
Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
-I can see some intricate patterns in the picture.
- pattern
- örnek
- pattern
- (Biyoloji) patern
- pattern
- yapı
Niyetli olmayanlar uyum sağlamazken, kalmaya niyetli olanlar adanın konuşma yapılarına çabucak uyum sağladılar.
-Those who intended to stay quickly adopted the island speech patterns, while those who did not, did not.
Turistler hayvanları korkuturlar ve onların doğal aktivite yapılarını bozarlar.
-The tourists scare away the animals and disrupt their natural activity patterns.
- pattern
- (Tekstil) broşe
- pattern
- uçuş yolu
- pattern
- (Tekstil) terzi patronu
- pattern
- döküm modeli
- pattern
- patron
- pattern
- kopyasını çıkarmak
- pattern
- gidişat
- pattern
- gidiş
- pattern
- ideal
- pattern
- (fiil) örnek almak, örneğe göre yapmak
- pattern
- kurşun saçmasının hedef üzerinde bıraktığı izler
- pattern
- desen,v.kalıpla: n.kalıp
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a specimen, example, figure в Английский Язык Английский Язык словарь
- {n} pattern
a specimen, example, figure
Расстановка переносов
a specimen, example, fi·gureПроизношение
Resimler
Избранное