çıktı

listen to the pronunciation of çıktı
Турецкий язык - Английский Язык
output

Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled. - Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.

Last year's output of coal fell short of the standard. - Geçen yılın kömür çıktısı standardın gerisinde kaldı.

(Ekonomi)output
output , printout
comp. output data, output
throughput
waste, waste product (from a factory)
minus
(Ticaret) outcome
(Antika) hard copy
output signal
(Bilgisayar) output to
thruput
printed out
grew to
arose

A problem immediately arose. - Aniden bir sorun ortaya çıktı.

The accident arose from a simple mistake. - Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.

turned out

All my efforts turned out to be useless. - Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.

Surprisingly enough, he turned out to be a thief. - Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.

came out

The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him. - Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.

In 1853, the first blue jeans came out. - İlk mavi kotlar1853'te piyasaya çıktı.

readout
çıktı almak
Print out
çıktı alanı
output area
çıktı aygıtı
output device
çıktı bilgileri
output data
çıktı bloğu
output block
çıktı delgisi
output punch
çıktı ekipmanı
output equipment
çıktı kanalı
output channel
çıktı kaydı
output record
çıktı kesimi
output section
çıktı modülü
output module
çıktı oluğu
output channel
çıktı programı
output program
çıktı sistemi
output system
çıktı sözleşmesi
(Hukuk) output contraction
çıktı sınırlamalı
output limited
çıktı tamponu
output buffer
çıktı tasarımı
output design
çıktı yazmacı
output register
çıktı yordamı
output routine
çık
drop out of
girdi çıktı çözümlemesi
(Bilgisayar,Teknik) input output analysis
girdi-çıktı
(Askeri) i/o
girdi-çıktı
(Ticaret) input-output
girdi-çıktı çözümlemesi
(Bilgisayar) input-output analysis
girdi/çıktı tablosu
input/output table
potansiyel çıktı
(Ticaret) potential output
standart çıktı
(Bilgisayar) standard output
çık
(Bilgisayar) break

He took a walk before breakfast. - O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.

What would you do if war were to break out? - Savaş çıksa ne yaparsın?

çık
(Bilgisayar) escape

They wanted to escape on vacation. - Tatile çıkmak istediler.

Her name often escapes me. - Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.

çık
{f} exit

Please use this exit when there is a fire. - Bir yangın olduğunda, lütfen bu çıkışı kullanın.

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

çık
got out

The argument quickly got out of control. - Tartışma hızla kontrolden çıktı.

Tom got out of the hospital. - Tom hastaneden çıktı.

çık
{f} exited

Tom exited the tunnel at 80 miles an hour. - Tom saatte 80 mil hızla tünelden çıktı.

The old woman exited the bus. - Yaşlı kadın otobüsten çıktı.

çık
went forth
çık
go out

Go out and breathe some fresh air instead of watching TV. - Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.

Daddy, may I go out and play? - Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?

çık
move up
çık
emerge

Emergency exits must be kept free of blockages for public safety. - Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.

Russia had emerged as a second superpower. - Rusya ikinci bir süper güç olarak ortaya çıkmıştı.

çık
gone forth
çık
took off for
çık
go forth
çık
emanate
çık
take off for
çık
taken off for
çık
get out

I couldn't get out of my garage because there was a car in the way. - Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.

They'll get out of class in forty minutes. - Kırk dakika içerisinde sınıftan çıkacaklar.

rüzgar çıktı
wind output
arpa ektim, darı çıktı
(Konuşma Dili) I did not get what I expected./It was a disappointment
ayak parmağım çıktı
I dislocated my toe
ayaz Paşa kol geziyor/kola çıkmış/çıktı
(Konuşma Dili) It is freezing weather
cari çıktı
(Ticaret) current output
excel için çıktı
(Bilgisayar) output to excel
excel için çıktı
(Bilgisayar) outputto excel
fiili nispi çıktı
(Politika, Siyaset) effected rated output
fiziki çıktı
(Ticaret) physical output
fırtına çıktı
A storm came up
girdi ve çıktı denetimi
(Bilgisayar,Teknik) input and output control
girdi çıktı/si çıktısı
1. intimate relations. 2. the ins and outs
girdi-çıktı tablosu
(Ticaret) input-output table
girdi/çıktı
girdi/çıktı
girdi/çıktı
(Askeri) input/output
girdi/çıktı anahtarlaması
input/output switching
girdi/çıktı anayolu
input/output trunk
girdi/çıktı aygıtları
input/output devices
girdi/çıktı denetim sistemi
input/output control system
girdi/çıktı denetimi
input/output control
girdi/çıktı dizgesi
input/output system
girdi/çıktı işlemcisi
input/output processor
girdi/çıktı kanalı
input/output channel
girdi/çıktı kapısı
input/output port
girdi/çıktı kesilmesi
input/output interrupt
girdi/çıktı kitaplığı
input/output library
girdi/çıktı oluğu
input/output channel
girdi/çıktı sistemi
input/output system
girdi/çıktı sınırlamalı
input/output limited
girdi/çıktı tamponu
input/output buffer
girdi/çıktı trafik denetimi
input/output traffic control
girdi/çıktı yazmacı
input/output register
girdi/çıktı yordamları
input/output routines
girdi/çıktı çizelgesi
input/output table
girdi/çıktı ünitesi
(Askeri) input/output unit
hacı sandığımızın haçı koynunda çıktı
(Konuşma Dili) We were deceived at first by his appearance
kadı kızı Kadire, geldi çıktı sedire
(Konuşma Dili) She thinks she's too good to help with the work
kolum çıktı
I dislocated my arm
not defteri için çıktı
(Bilgisayar) output to notepad
ok yaydan çıktı
(Konuşma Dili) What's done is done; there's no turning back./The die is cast
ok yaydan çıktı
the die is cast
sıfır çıktı
zero output
taslak çıktı
(Bilgisayar) draft output
word için çıktı
(Bilgisayar) outputto word
zıp diye all of a sudden, suddenly: Adam zıp diye karşıma çıktı. The fellow
suddenly appeared in front of me
çık
quit

Tom couldn't quite make out what the sign said. - Tom işaretin ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramadı.

Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly. - Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.

çık
exeunt
Турецкий язык - Турецкий язык
Üretim sonucu ortaya çıkan ürün, girdi karşıtı
Bilgisayarda yazılan bir metnin kâğıda dökülmüş biçimi
Mezuniyet belgesi
Artık
(Hukuk) OUTPUT
çıktı
Избранное