in addition to that

listen to the pronunciation of in addition to that
İngilizce - Türkçe
buna ek olarak
in addition to
ek olarak

Maaşına ek olarak biraz geliri var. - He has some income in addition to his salary.

Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda. - In addition to my other worries, this has to happen.

in addition that
üstelik
in addition to
yanında
in addition to
fazla olarak
in addition to
buna ek olarak
in addition to
-e ilaveten
in addition to
ekstradan
in addition to
ilave olarak

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi. - In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

in addition to
bir de

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor. - In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

in addition to this
buna ek olarak
in addition to this
buna ilaveten
in addition to this
bununla birlikte
in addition to
e ek olarak
in addition to
bunun yanısıra
in addition to
-e ek olarak
in addition to
ilaveten

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı. - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

in addition to
ayrıca
in addition to
maada
İngilizce - İngilizce

in addition to that teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

in addition to
on top of, extra to
in addition to
besides
in addition to that

    Heceleme

    in ad·di·tion to that

    Türkçe nasıl söylenir

    în ıdîşın tı dhıt

    Telaffuz

    /ən əˈdəsʜən tə ᴛʜət/ /ɪn əˈdɪʃən tə ðət/

    Videolar

    ... In addition to that, they have sensors. ...
    ... by spammers from the Pearl River Delta. In addition to that, you're going to have ...