bir de

listen to the pronunciation of bir de
Türkçe - İngilizce
moreover
also

Whatever has a beginning also has an end. - Her yokuşun bir de inişi vardır.

To some degree I am also afraid of people, they have the power to destroy you. - Ben de bir dereceye kadar insanlardan korkuyorum, onların seni yok etme gücü var.

boot
and what is more

He is a great statesman, and what is more a great scholar. - O büyük bir devlet adamı ve bunun da ötesinde büyük bir bilgindir.

and also
and what's more
in addition

In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay. - Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.

in addition to

In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay. - Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.

finally

It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age. - Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.

Tom finally got a text from Mary. - Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı.

besides

Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer. - Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.

likewise
an also
plus
in addition to, and also
on the top of it
on the side
on top of it
yea

The year 1796 saw a change in American politics. - 1796 yılında, Amerikan siyasetinde bir değişim gördüm.

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

item
by the same token
to boot
into the bargain
birde
burst

Tom suddenly burst out laughing. - Tom birden kahkahayı patlattı.

It was such a nice joke that everybody burst out laughing. - Öyle güzel bir fıkraydı ki, herkes birden kahkahayı bastı.

Türkçe - Türkçe

bir de teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

birde
Ağaç kurdu