have sex with

listen to the pronunciation of have sex with
İngilizce - Türkçe
uçkur çözmek
diddle
{f} kıpır kıpır olmak
hit
{i} vurma

Fırtına vurmadan önce eve varmayacağımızı asla bir an düşünmedim. - I never for a moment imagined we wouldn't get home before the storm hit.

Tom Mary'ye vurmak istedi fakat John onu durdurdu. - Tom wanted to hit Mary, but John stopped him.

hit
vurgun
hit
çok sevilen
hit
uyuşmak
hit
yakalama
diddle
aldatmak
diddle
yutturmak
hit
darbe
hit
çarptırmak
hit
{f} vur

8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu. - A massive earthquake of magnitude 8.8 hit the Japanese islands today.

Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk. - We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.

hit
götürmek

bir kızı götürmek.

diddle
kandırarak al
diddle
{f} yerinde duramamak
diddle
{f} dolandırmak
diddle
{f} kandırmak
diddle
{f} vakit öldürmek
İngilizce - İngilizce
knob
hit
diddle
have sex with