extensively.

listen to the pronunciation of extensively.
İngilizce - Türkçe

extensively. teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wide
{s} geniş

Mississippi Nehri derin ve geniştir. - The Mississippi River is deep and wide.

Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu. - When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.

wide
{s} geniş; engin: a wide road geniş bir yol. This road's twenty meters wide. Bu yolun genişliği yirmi metre
wide
{s} yaygın

Depremden sonra yaygın bir panik vardı. - There was widespread panic after the earthquake.

Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir. - Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.

extensively
yaygın olarak
extensively
geniş ölçüde
wide
{s} ferah
extensively
yaygın bir şekilde
extensively
kapsamlı şekilde
wide
açığa
wide
yanılmış
wide
vasi
wide
açıkta
wide
açık

Pencere tamamen açıktı. - The window was wide open.

Kapı sonuna kadar açıktı. - The door was wide open.

wide
dilb geniş
wide
top wide of the mark nişandan uzak
extensively
ekstansif düzeyde
extensively
yoğunlaşmayan
wide
{s} büyük

İki öğrenci arasında fikirlerde büyük bir uçurum vardır. - There is a wide gap in the opinions between the two students.

extensively
çok
to a great extent
büyük ölçüde
wide
iyice
wide
tamamen

Saat sabahın üçü fakat ben tamamen uyanığım ve çabalasamda uyuyamadım. - It's already 3 a.m., but I'm wide awake and couldn't fall asleep if I tried.

Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı. - Tom remained wide awake the whole night.

wide
geniş bir alanı kaplayan
extensively
uzatılmış olarak
extensively
geniş olarak
extensively
[adv] çok büyük veya geniş miktarda
wide
ardına kadar

Gözlerinizi ardına kadar açık tutun. - Keep your eyes wide open!

Tom gözlerini ardına kadar açtı. - Tom opened his eyes wide.

wide
(sıfat) geniş, enli, büyük, kapsamlı, engin, yaygın, ferah, bol, ardına kadar açık
wide
alabildiğine
wide
{s} geniş, kapsamlı
İngilizce - İngilizce
wide

He travelled far and wide.

In an extensive manner, widely

He has read and traveled extensively.

{a} widely, largely, greatly, much
widely, greatly, covering a large area
to a great extent
in an extensive manner; having great range; having wide breadth and depth
in a widespread way; "oxidation ponds are extensively used for sewage treatment in the Midwest"
in a widespread way; "oxidation ponds are extensively used for sewage treatment in the Midwest
To a great extent; widely; largely; as, a story is extensively circulated
extensively.

    Heceleme

    ex·ten·sive·ly

    Videolar

    ... growth?  Again, the matter is studies and debated extensively.   ...
    ... that originated in lndia but is used extensively in the Arab world. ...