etrafı

listen to the pronunciation of etrafı
Türkçe - İngilizce

etrafı teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

etrafı başka devlet ya da devletlerle çevrili ülkeler
(Hukuk) enclaves
etrafı silinmiş fotoğraf
vignette
etrafı denizle çevrili
seagirt
etrafı kolaçan etmek
spy the land
etrafı kolaçan etmek
to prowl
etrafı sarmak
to infest
etrafı çevrili yer
corral
etrafı çevrili çayır
paddock
etrafı şöyle bir düzeltmek
give something the once-over
etraf
{i} environment
etraf
entourage
etraf
vicinity
etraf
enviroment
etraf
(Tıp) extremity
etraf
environ
etraf
quarter
etraf
purlieus
etraf
{i} environs
etraf
{i} ambit
düzgün kesilmiş etrafı düzeltilmiş ağaç
corrected properly trimmed around the trees
etraf
neigbourhood
etraf
circle

Tom circled the block looking for a place to park. - Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.

We sat around the fire in a circle. - Daire şeklinde ateşin etrafına oturduk.

etraf
surroundings
etraf
associates, friends
etraf
vicinage
etraf
surroundings, environment; sides
etraf
sides; surroundings, area around or near
etraf
adjacencies
etraf
surround

We've got the house surrounded. - Evin etrafını çevirttik.

An old man sat surrounded by his grandchildren. - Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu.

Türkçe - Türkçe

etrafı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ETRAF
(Osmanlı Dönemi) (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
etraf
Çevre
etraf
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit: "Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte."- S. Ayverdi
etraf
Yanlar, taraflar: "Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler."- P. Safa. Çevre: "Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı."- A. Gündüz
etraf
Yanlar, taraflar
etrafı