He awoke to find himself lying on the bed in the hospital.
- Uyandığında kendini hastanede bir yatakta yatarken buldu.
She saw her daughter lying on the sidewalk, unconscious.
- O, kızını baygın halde kaldırımda yatarken gördü.
Many yachts are in the harbor.
- Birçok yat limandadır.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
Do you need to lie down?
- Yatmamız gerekiyor mu?
I'm really tired; I think I'll go to bed.
- Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
I usually go to bed at nine.
- Genellikle dokuzda yatarım.