O, mide ağrılarından dolayı acı çekerdi.
- He used to suffer from stomach aches.
Vücudumun her tarafında ağrılarım ve sızılarım var.
- I have aches and pains all over my body.
Benim sol omzumun eklemi ağrıyor.
- The joint of my left shoulder aches.
Yağmur yağdığında kalçamın ağrıdığının farkındayım.
- I am aware that my hip aches when it rains.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
İlerde ne olmak istiyorsun?
- What do you want to be in the future?
Kimse acı çekmek istemez.
- Nobody wants to be in pain.