English - Turkish
Definition of the act of drawing near; a coming or advancing near in English Turkish dictionary
- approach
- {f} yanaşmak
- approach
- yaklaşım
Tom hangi yaklaşımı alacağına karar veremiyor.
-Tom can't decide which approach to take.
Konuya başka bir yaklaşım deneyelim.
-Let's try another approach to the matter.
- approach
- {i} yaklaşım tarzı: We need to change our approach to this problem. Bu soruna yaklaşım
- approach
- {i} başlangıç
- approach
- {i} yanaşma
- approach
- {f} andırmak
- approach
- çok benzemek
- approach
- yaklaşım tarzı
- approach
- yakınlık kurma için konu açma
- approach
- geçit
- approach
- giriş yolu
- approach
- {f} yaklaş
O yaklaşması zor bir adamdır.
-He is a hard man to approach.
Başkana yaklaşmak zordur.
-The president is difficult to approach.
- approach
- yöntem
- approach
- {f} başvurmak
- approach
- yakına getirmek
- approach
- {f} girişmek
- approach
- {f} koyulmak
- approach
- {i} yaklaşma, yanaşma
- approach
- yaklaştırmak
- approach
- (fiil) yaklaşmak, yanaşmak; benzemek, andırmak; ulaşmak, varmak, ele almak, koyulmak; girişmek, başvurmak, görüşmek, temasta bulunmak
Related Terms
English - English
Definition of the act of drawing near; a coming or advancing near in English English dictionary
- approach
A nearer approach to the human type. — Richard Owen.
the act of drawing near; a coming or advancing near
Hyphenation
the act of draw·ing near; a com·ing or ad·van·cing nearPronunciation
Resimler
Favorites